STK'larda Kurumsallaşma ve Sürdürülebilirlik

22 Mayıs 2020

STK’larda Kurumsallaşma ve Sürdürülebilirlik Zirvesi Gerçekleştirildi

 

Sivil toplum diyaloğu II kapsamında AB fonu tarafından Birlik Vakfı’nın Kurumsal Kapasitesi’nin Güçlendirilmesi amacıyla Nisan 2019’da başlayan proje çerçevesinde Sivil Toplum Zirvesi gerçekleşti. Birlik Vakfı’nın dijital tabanlı olarak gerçekleştirdiği STK’larda Kurumsallaşma ve Sürdürülebilirlik Zirvesi 16 Mayıs 2020 tarihinde izleyicileri ile buluştu.

 

Proje Kapsamında Neler Oldu?

 

Proje tanıtım ve sunumu Proje Koordinatörü Halil İbrahim Başar tarafından gerçekleştirildi. Başar, STK’ların dijitalleşmeye olan ihtiyacından bahsederken projenin bu alandaki açığa nasıl etki edeceğine değindi. Ayrıca projenin dünden bugüne hangi aşamalardan geçtiğini ve proje hakkında diğer detayları katılımcılar ile paylaştı.

 

Projenin en az 50 yıllık bir vizyona sahip Birlik Vakfı’nın günümüzün teknolojik gereksinimleri dikkate alındığında faaliyetlerin dijitalleşmesi yeniden yapılandırılması için bu proje kaldıraç etkisi yaptı. Proje bir açılış toplantısı ile başladı akabinde hazırlık faaliyetleri gerçekleşti. Sonrasında karar vericiler ve gönüllülerle belli bir seride stratejik planlama çalıştayı düzenlendi. Mevcut durum analizi ve beklentiler raporlandı, iyi örneklerin görülmesi ve AB projesi olması hasebiyle AB’deki sivil toplum hareketini yerinde incelemek amacıyla bir çalışma ziyareti yapıldı. Almanya’nın en büyük ve Avrupa’nın en yaygın kuruluşlarından Ebert başta olmak üzere 11 STK ziyaret edildi.

Ziyaretlerin ardından genç katılım anketi uygulandığı saha araştırması başladı. Araştırma neticesinde ortaya çıkan gerçekliklerden bir tanesi STK’ların dijitalleşme konusunda tam anlamıyla olgunlaşamadıklarıymış ve eksikliğin bir sivil toplum yazılım programı üretilmesinin eksikliği gidereceği kanaati oluştu. Günümüzde kapsamlı bir sivil toplum yazılım programı bulunmuyor. Birkaç kurumsal vakıf kendilerinin dijitalleşme sürecinde özgün yazılımlar gerçekleştirmiş fakat bütçesi ve operasyonel gücü olmayan STK’ların istifade edebileceği bir yazılım modeli yoktu.

Daha sonra 5 bölgede kurumsal yönetim, katılımcı demokrasi ve gençlerin karar alma süreçlerine katılımı konulu seminerler ve proje yönetimi eğitimleri gerçekleştirildi. Kurumsal iletişim alt yapı ve geliştirme çalışmaları yapıldı. Bu anlamda bir Youtube stüdyosu çalışmaları hala devam ediyor. STK Zirvesi bu çalışma bizim için çok önemliydi. Bu zirve için çalıştaylar, literatür taraması, anket uygulaması, bunların raporlama çalışmaları tamamlandı. Bütçe yönetimi ve kaynak geliştirme eğitimi kısmındayız artık. Aynı zamanda yayınlarımız toparlanma aşamasında. Bunları da isteyenlerle paylaşacağız. En son kapanış toplantısı yapılacak. Bu toplantıda proje nasıl yazıldı, nasıl yönetildi, çıktılar neler bunlar paylaşılacak.

Bu BİRLİKSİS adıyla yaptığımız yazılımı akademik yönü de olacak şekilde kurguladık. Bu proje hakkında proje kapanış toplantısında bilgi verilecek.

 

Zirve’nin Açılış Konuşmaları ile Başladı

 

İlk Konuşmacı: Mehmet Alacacı, Birlik Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı

İkinci Konuşmacı: Yaşar Karayel, Birlik Vakfı Kurucular Kurulu Üyesi, 23. 24. 25. Dönem Kayseri Milletvekili

 

Zirvenin açılış konuşması Birlik Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Alacacı tarafından yapıldı. Alacacı, toplantının gayesinin STK’ların günün şartları içinde kendilerini yenilemesini, günün şartlarına kendisini adapte etmesinin bir gereklilik olduğu konusunda bilinç uyandırmak olduğunu ifade etti. Birlik Vakfı olarak tüm STK’larla paylaşacağını, daha verimli daha geniş topluma yansıyan çalışmalar yapmalarını ve netice almalarını sağlama hususunda kendilerine rehberlik yapma durumunda olacaklarını belirtti

 

Zirvenin açılış konuşmalarının ikincisinde söz, Birlik Vakfı kurucular kurulu üyesi, aynı zamanda 23-24-25. Dönem Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel’indi. Konuşmasında genel olarak Türkiye’deki STK’ların genel sorunlarına değinirken daha özel olarak ise kurumsallaşma ve dijitalleşme konusundaki eksikliklerin altını çizdi.

 

“15 aydan beri yapılan bu çalışma Türkiye’deki STK’ların alt yapılarının iyileştirilmesi meselesine katkıyı hedefliyor. Geleneksel olarak büyümüş, bugünlere gelmiş STK’ları artık el yordamıyla yürütmek, ilerletmek oldukça zor bir hal aldı. STK’ların kurumsal kimliğinin gelişmesi lazım onun içinde genel işleyişi hesap verilebilir şeffaf herkesin görebileceği şekilde tanzim etmek gerekir. Bu noktalarda bu zirvenin bunlara da çok büyük katkısı olacaktır.

 

Oldukça Zengin Bir Panel Gerçekleşti

 

Açılış konuşmaların ardından, Prof. Dr. Davut Pehlivanlı’nın yönetiminde panele geçildi. “STK’larda kurumsallaşma ihtiyacı” konulu bir konuşma ile başlayan Pehlivanlı konuşmasında, kurumsal kapasitelerinin gelişmesinin önemine ve bu gelişmişliğin devamı için sürdürülebilirliğe olan ihtiyaca değindi. Pandemi gibi beklenmedik zamanlarda bu kurumsal ilerlemenin öneminin ne kadar ortaya çıktığını da söyledi. Ardından söz panel konuşmacılarına verildi.

 

  • STK'larda Gönnüllü Yönetimi

Av. Hamza Akbulut, TGTV Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı

 

STK’larda Kurumsallaşma ve Sürdürülebilirlik Zirvesi’nin ilk panelisti Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Av. Hamza Akbulut olmuştur.

Genel olarak Osmanlı’dan yakın geçmişe kadar vakıfların günlük yaşantıda ve kültürde çok önemli bir yer aldığını vurgulayan Akbulut, bugünlerde bu etkinin biraz azaldığını ve kurumsallaşması gereken STK’ların tam anlamıyla kurumsallaşamadığını ifade etti.

 

Bir Zihniyet Değişikli Gerekli


Osmanlının son döneminde vakıfların milli gelirden aldığı pay yüzde 30ları geçiyor. Sürdürülebilirlik noktasında vakıflara kaynak aktarımının veya vakıfların herhangi bir kamu veya dış kaynaklara ihtiyaç duymadan kendi faaliyetlerini sürdürülebilmeleri açısından kritik bir hususu ifade ediyor. Bir de Osmanlı vakıfların hizmet yelpazesi oldukça geniş bu da toplumu kuşatma konusunda önemli.

 

Bunun yanında Akbulut, bugünün Türkiye’sindeki sivil toplumu kendi penceresinden değerlendirdi.

 

Vakıflarda işler halen el yordamı ile yürütülüyor. Bu konuda son zamanlarda gelişmeler olmasına karşın amatör ruh işlerin ilerleyişinde halen yoğunlukta var. Mütevelli heyetleri yeterli vasıflarda oluşan insanlardan olmadığını görüyoruz ve bu kurumlardaki üyelerin sosyal statü kazanmak için görev aldıklarını görüyoruz. Hakeza çalışanlarda da bir nitelik sorunu olduğu aşikar. Tüm kurumların kullanacağı müşterek bir uygulamaya ihtiyaç var. Herkes aynı işleri yapıyor. Vakıflarımızda bir hedef noksanlığı var bir zihniyet değişikliği olmalı. Bunu nasl sağlarız bunu düşünmeliyiz.

 

  • Geleceğin Türkiye'sinde Sivil Toplum

Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş, İLKE Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı

 

Panelde ikinci konuşmacı olan Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş, dünden bugüne ve bugünden yarına STK’ların var oluşlarına hem bir sivil toplum gönüllüsü hem de bir STK yöneticisi gözü ile değerlendirdi.  

 

Bugünü İyi Anlamak Yarına Hazır Olmak 


Dünyamızın teknolojik, sosyolojik, ekonomik ve hukuki birçok değişikliğin yaşadığı konusunun altını çizen Erdoğmuş, bu değişimlerin STK’ların üzerine etkisi, STK’ların nasıl dönüşmesi gerektiği, sivil alandaki kavramsal tanımlamalarındaki noksanlıklara, teknolojik adaptasyon ihtiyacı gibi konulara değindi.

 

Çok kıymetli bir vakıf kültür birikimimiz var ancak bu bilginin bugüne taşınması ve bugünün şartlarına uyarlanması gerekiyor. Ancak şöyle bir gerçeklik önümüzde duruyor bu birikimi bugünün vakıf ve derneklerimizin ihtiyaçlarına göre şekillendirmemiz gerekiyor. Bunun içinde öncelikli olarak veriye dataya ihtiyacımız var. Türkiye’de sivil topluma dair veri elde etmek oldukça zor bir mesele.

 

Baktığınız zaman gayet güzel faaliyet yürüten STK’lar var. Bir, iki, üç kez güzel işler ortaya konulabilir bu önemli bir şeyken bu yapılan işlerin etkin, verimli, organize olunması ve devamlılığının sağlanması da oldukça önemli. Benim STK’lardaki ölçülerimden bir tanesi yönetimin birkaç nesil devredip edemediğidir. Buradaki temel sorun devredilebilir yönetimlerin inşa edilememesidir. Yönetimler maalesef biraz kişilere bağlı olarak ilerliyor. Peki ya o güçlü kişiler ayrıldığı zaman ne oluyor? İşte bu masamızdaki en önemli soru işaretlerinden bir tanesi.

 

Covid süreci biraz daha hızlandırmış olsa da geleceğe baktığımızda ciddi bir değişim söz konusu. Ekonomi bilgi ekonomisine doğru kayıyor, küresel düzeyde içe kapanma artıyor, sosyal dinamiklerde değişimler söz konusu, yasal değişiklikler var çevresel değişiklikler var. Tüm bunları okuma ve dönüşüm hazırlığı yapmanın yanında bir duruş gerektiren bir konu daha var: ilişkiler.  STK’ların kamu, özel sektör ve hatta diğer STK’lar ile ilişkilerinde durdukları yeri belirlemeleri gerekiyor. İlişki ve iletişim kurulmasın demiyorum ancak sivil duruşun ve anlayışında kaybolmaması gerekiyor.

 

STK Yöneticisi Büyük Resme Odaklanmalı Gündelik İşlere Değil!

 

Tüm bu olan bitenin doğru okunması ve doğru aksiyonların alınabilmesi için STK yöneticilerinin hem bu gelişmeleri hem de kendi kurumlarını kuşbakışı görmeleri gerekiyor. STK yöneticilerinin operasyonlarla ilgilenmekten ziyade büyük resme odaklanması gerekiyor. Dolayısıyla burada bir iş bölümüne ihtiyaç var. Yönetim kurulları ve mütevelli heyetleri  gelecek odaklı ve kurumlara değişim hedefleri belirleme noktasında daha fazla rol üstlenmeli.

 

Kaynakların Etkin Kullanımının Önemi Bir Kez Daha Ortaya Çıktı

 

Pandemi süreci bizlere kaynakların etkin kullanımının önemini bir kez daha gösterdi. Kurumlarda kaynakları ne kadar etkin kullanıyoruz bunu sorgulamalıyız. Tekrarlayan işler, yapılmayan iş birlikleri kapasite israfına sebep oluyor. Kaynakların etkin kullanılmamasının manevi bir ağırlığı da var vebali kimin? Kaynak yetersizliği değil de birinci önceliğimiz var olan kaynağı ne kadar düzgün kullanıyorum ve yeni kaynağa ne kadar ihtiyacım var, nereden bulabilirim olmalı. Kaynak çok hayati fakat merkeze alındığı anda diğer faaliyetleri ve gidişatı kaçırma riski var.

 

“Değişim hazır olanları sever.”

 

Üzerinde bulunduğumuz zaman hem birey olarak bizlere hem de kurumlara bir değişim dayatıyor. Değişime hazır olanlar bu süreçlerin oluşmasına da katkı sağlayacaklar ve zamana uyum sağlayacaklar. Ben artık STK’larımızın, edilgen değil teknolojinin, sosyal hayatın oluşumuyla ilgili dönüştürücü aktörler olmaları gerektiğini düşünüyorum. Yoksa pasif olma tüketici konumunda olma hali bizi bekliyor.

 

  • Türkiye AB İlişkileri ve STK'lara Genç Katılım

İsmail Emrah Karayel 26 ve 27. Dönem Milletvekili

 

Zirvenin üçüncü konuşmacısı 26 ve 27. Dönem milletvekili ve AB Uyum Komisyonu Birim Üyesi olan İsmail Emrah Karayel idi. Konuşmasında genel olarak Türkiye AB müzakere süreçlerine değinmenin yanında AB projelerinin önemine, bu projelerde gençlerin var olmasının gerekliliğine değindi.

 

  • Vakıflarda Kurumsallaşma ve Başarı Hikayeleri

Yusuf Tülün, İlim Yayma Cemiyeti Genel Başkanı

 

Yusuf Tülün konuşmasında STK’ların teknolojik ilerlemelere adapte olmasının ne kadar önemli olduğunun altını çizdi. Bu konuda kendi kurumunun kullandığı yazılımlar hakkında bilgi verdi. Ayrıca STK’lardaki yönetici, çalışan yahut gönüllü olsun çok kıymetli olduğunu belirtti. İnsan kaynağında ilerlemenin sağlanması ve korunmasında STK yöneticilerinin rol üstlenmesinin önemli olduğunu söyledi.



İnsanları bugüne ve yarına hazırlayacak olan, geliştirecek olan, yetiştirecek olan, yetişmişlerini değerlendirecek olan da yöneticilerdir. Bu Sevgiden, anlayıştan, hoş görüden geçiyor, hiçbir beklentisi olmadan hasbilikten geçiyor. Tüm büyüklerimiz hiçbir beklenti olmadan bu işe başladı.

 

  • Avrupa Birliği Hibeleri ve Proje Destekleri 

Bülent Özcan, Avrupa Birliği Bakanlığı, Proje Uygulama Başkanı

 

AB sürecinin Türkiye’nin kalkınmasında önemli bir etkiye sahip olduğunu söyleyerek sunumuna başlayan Özcan, sunumunda AB üyelik sürecinde gelinen nokta, bu süreçte STK’ların üstlendiği ve üstlenebileceği rol, sürecin STK’lar üzerine etkisi gibi konulara değindi.


AB Sürecinde STK’lara Büyük İş Düşüyor 


AB yolculuğumuz bütün bu süreci destekleyen bir anlamda Türkiye’nin kalkınması açısından bir çıpa görevi gören bir süreçtir. Bu işin bir boyutu. Diğer boyutunda bu sürecin getirmiş olduğu bazı fırsatlar var. Eğer bu fırsatları doğru değerlendirebilirsek çeşitli alanlarda daha kalkınmamıza imkan sağlıyor. Sivil toplumun güçlenmesi bu işin çekirdek alanlarından bir tanesi.

 

12 Eylül’den sonra Türkiye’nin siyasi anlamda da kalkınmaya başlaması, 2000li yılların başından itibaren sivil toplumum güçlenmesini de yanında getirdi. Dolayısıyla AB sürecini biz sivil toplumun güçlenmesi açısından fırsata çevirdik. Bu süreçte atılan reformlar, Türkiye’nin üstüne düşeni yerine getirmesi özellikle ekonomik sosyal anlamda kalkınması alanında yapmış olduğu çalışmalar, sivil toplumun güçlenmesi açısından da bir fırsat yarattı. STK’ların sayısında, kayıtlı üye sayısında artış yaşandı, ekonomik kalkınmayla bu yapılarda güçlendi.

 

AB Mali Destekleri STK’ların Gelişimine Önemli Katkı Sağlıyor

 

AB süreci ile ortaya çıkan siyasi atmosfere ek olarak AB’nin Türkiye’ye sağladığı fonlar da sivil alanın gelişmesi için önemli bir imkandır.  Türkiye bu desteklerden 2002 yılında yararlanmaya başladı. Bizim katılım öncesi mali yardımlar dediğimiz destekler aracılığıyla da başta STK’lar olmak üzere toplumun bir çok kesimi bu kaynakları kullanmaya başladı. Lakin 2014 yılına kadar ki zaman dilimi içerisinde biz bu kaynakların ağırlıklı olarak kamu tarafından kullanıldığını görüyoruz. Bizde buralarda çalışanlar olarak bu kaynakların STK’ların daha fazla kullanabilmesi gerektiğini söylüyoruz. 14-20 döneminde sağlanacak AB mali yardımlarında sivil toplum konusunu kabullenilmiş bir sektör olabilmesini istedik.

 

Bu çabaların ardından sivil toplum 2014 yılında bir sektör haline geldi ve bir bütçe tashih edildi. AB kaynaklarını kullanırken bir strateji belirliyorsunuz, bu strateji doğrultusunda bir yol haritası belirliyorsunuz önceliklerinizi tespit ediyorsunuz ve bir bütçe tahsis talep ediyorsunuz.

2015-16 yılından sonraki süreçte bu süreç çok siyasallaştı ve mali desteklerde ciddi anlamda bir kısıtlamaya gidildi. 2002 yılından 2020’ye kadar yaklaşık 9.2 Milyar Euro kaynak kullanmışız AB’den hibe olarak. Bu başlık altında binlerce proje yapılmış, ağırlık kamu kurumlarında.

 

STK’lar AB Desteklerini Daha Fazla Talep Etmeli

 

AB’nin sağladığı 9.2 Milyar Euro desteğin içerisinde STK’ların doğrudan yararlandığı kaynak ise 300-350 Milyon Euro.  Bu bütün yapı içerisinde cüzi bir rakam. Bugüne kadar kaynaktan yararlanmış STK sayısının yaklaşık olarak 1500 olduğunu ifade edebiliriz. Türkiye’deki sivil toplum sayısıyla kıyasladığımızda bu sayının az olduğunu görüyoruz. Bu sebeple önümüzdeki dönemde Dış İşleri Bakanlığı ve AB Başkanlığı olarak temel hedeflerimizden bir tanesi sivil toplumun bu sürecin içinde daha fazla yer alması. Ortaya bazı hedefler konması lazım. Türkiye açısından bakıldığında sivil toplumu güçlendirmek bizim için temel hedeflerden bir tanesi. Doğrudan STK’lara fon desteği sağlayabilmek ya da dolaylı olarak STK’ların kapasitesini güçlendirmeye imkan sağlayacak destekler olmalı.  Kurumsallaşma kapasite gelişimi bu süreç içerisindeki temel unsurlardan birisi.

 

Corona Süreci İş Birliğinin Gerekliliğini Gösterdi

 

Corona sürecinin toplum üzerine olumsuz etkilerinin giderilmesi anlamında STK’ların aldıkları etkin roller bize kamu ile STK’ların birlikte çalışması gerektiğini gösterdi. Sahaya hızlıca erişen STK’ların kamunun hizmet götürürken kamunun bu kurumlara ne kadar ihtiyaç duyduğunu da ispat etti. Bu sürecin ardından kaynak tahsisi yaparken kamu-STK iş birliği bizim için olmazsa unsurlardan bir tanesi olacak. STK’ların sadece kamu ile değil akademi, özel sektör, yerel yönetimlerle olan iş birliklerini de arttırmalıdır.

 

 

STK’larımız Dünyaya Hizmet Eder Kapasiteye Erişmeli

 

Türkiye’deki güçlü sivil toplum örgütlerinin balkanlarda Kafkaslarda belli bölgelerde daha güçlü hareket etmesi lazım. Bir anlamda hizmet ihracat etmesi iyi uygulama ihracat etmesi, Türkiye’nin diplomasisine destek sağlayacaktır.

 

Sivil toplumunun toplum içerisindeki öneminin bir kez daha altı çizilen zirvede sivil alanın dünü, bugünü ve yarını belirli gelişmeler ışığında değerlendirildi. Zoom üzerinden yayınlanan zirvenin tam video görüntüsüne linkten erişim sağlanabilir:

https://www.facebook.com/watch/live/?v=1060820974304821&ref=watch_permalink